İçindekiler
COVID-19, geçtiğimiz yaz mevsiminde maalesef umutlarımızı boşa çıkardı ve ortadan kaybolmadı – bir süre daha da kaybolmayacak gibi görünüyor. Koronavirüs mevsimsel bir virüs olmasa da, başka birçok bulaşıcı hastalık sonbahar ve kışla birlikte tekrar hayatımıza girmeye hazırlanıyor. Soğuk algınlığı ve grip her kış aramızda dolaşıyor; ancak bu kış COVID-19 ile birlikte dolaşıyor olacaklar. Peki pandemi döneminde nezle ve grip gibi hastalıklara karşı nasıl hazırlıklar yapmalıyız?
Soğuk algınlığı, grip ve COVID-19’un benzer semptomları olduğunu anlayalım.
Soğuk algınlığı ve grip benzer hastalıklardır. Genellikle grip, soğuk algınlığından biraz daha şiddetli hissedilir.
Tipik bir kış mevsiminde, en az bir grip virüsü türü ile beraber birçok nezle virüsü etrafta dolaşmaktadır. Soğuk algınlığına neden olan virüsler arasında rinovirüs, adenovirüs ve diğer dört tür insan koronavirüsü bulunur. Bunlardan herhangi biri ateş, öksürük, burun akması ve solunum yolu semptomlarına neden olabilir. Genellikle soğuk algınlığı ile grip arasındaki farkı söylemek yeterince zordur; şimdi bu karışıma COVID-19 olasılığını da ekliyoruz.
Soğuk algınlığı ile COVID-19 arasındaki farkı, test dışında, kesin bir şekilde söyleyebilecek herhangi bir çizelge veya kural yok. Soğuk algınlığınız olduğunu düşünüyorsanız, aslında COVID-19 olmanız kesinlikle mümkündür. Diğer taraftan, COVID-19 semptomlarınız olabileceğini düşünüyorsanız, bunun sadece bir soğuk algınlığı olabileceğini hatırlamak içinizi rahatlatabilir.
Her durumda, işinizi varsayımlara bırakmayın. COVID-19 ile diğer solunum yolu enfeksiyonları arasındaki farkı anlamak için testler güvenebileceğiniz tek yoldur. Soğuk algınlığı, grip, COVID-19 veya bahar alerjiniz olduğunu düşünüyorsanız, en kısa zamanda doktora gitmenizi tavsiye ederiz.
Maske takmak ve sosyal mesafe bizi soğuk algınlığı ve gripten de korur.
Maske takmak ve sosyal mesafe özellikle COVID-19 karşıtı önlemler olarak hayatımıza girdi, ancak bizi birbirimizin solunum damlacıklarından korudukları için diğer hastalıkları kapma ve yayma riskimizi de azaltabilirler.
COVID-19 riski altında olmadığınızı düşünseniz bile (diyelim ki yakın zamanda test sonucu negatif çıkan bir arkadaşınızı ziyaret ediyorsunuz) maskeler, sosyal mesafe ve ortamı havalandırma gibi önlemler herkes için her durumda tek korunma yoludur.
Unutmayın, soğuk algınlığı COVID-19’dan daha az ölümcül olsa da, sağlığınız için endişelenerek vakit geçirmek yerine, test yaptırmak ve tedavi görmek sizin için hayati önem taşıyabilir.
Grip aşısı yaptırın.
Bir salgının ortasında ihtiyacınız olan son şey gribe yakalanmaktır. Grip aşıları her ne kadar mükemmel olmasalar da bazı faydaları inkar edilemez:
- Gribe yakalanma şansınızı azaltır.
- Grip olursanız, hastalığı hafif geçirme olasılığınızı artırır.
- Gribi daha savunmasız birine geçirme ihtimalinizi azaltır.
Günlük hayatta kamusal alanlarda daha az grip virüsünün dolaşıyor olması iyi bir şeydir. Hastalandığınızda grip veya COVID-19 olup olmadığınızı merak etmenin belirsizliğinin yanı sıra başka nedenleri de var. Grip hastaları bazen hastanede bakıma ihtiyaç duyacak kadar hastalanırlar, bu nedenle daha az grip, sağlık sistemi üzerinde daha az zorlanma anlamına gelir. Grip aşısı yaptıran bir kişinin aynı anda grip ve COVID-19 kapma olasılığı diğerlerine göre minimum seviyededir.
Bağışıklık sisteminizi destekleyin.
Bağışıklık sisteminizi “güçlendirdiğini” iddia eden pek çok takviye var. Ancak bu takviyeler tek başına bizi bu hastalıklardan kurtarmaz.
Bu takviyeler bağışıklık güçlendirici besinler ve egzersizle güçlendirildiğinde sadece COVID-19 değil birçok hastalığın da önünü kesmiş oluruz.
Kaliteli uyu, sağlıklı beslen
Bağışıklık sisteminizi desteklemenin en iyi yolları oldukça basit ve sıradan. Bilim dünyası, insanların iyi dinlendiklerinde, iyi beslendiklerinde ve çok stresli olmadıklarında hastalanma olasılıklarının en düşük olduğundan oldukça emin.
Hayat hepimiz için yeterince zor. Strese girerseniz kendinizi suçlu hissetmemelisiniz. Ancak erken yatmak için, yapabildiğiniz zaman programınızda biraz zaman ayırın. Hem protein hem de sebze içeren öğünler planlayın. Stresinizi elinizden gelen en iyi şekilde yönetin; bu, görevleri devretmek, kendiniz için daha fazla zaman ayırmak ve belki de varolan anksiyete belirtilerinizi çok uzun süredir görmezden geldiğinizi ve terapi görmenin zamanı geldiğini fark etmek anlamına gelse de stres ve kaygının bağışıklığınız üzerindeki etkisini asla hafife almayın.
Pandemi Döneminde Nezle Ve Grip Sezonuna Nasıl Hazırlanmalıyız yazımız ilginizi çektiyse SİZİ HASTALIKLARDAN KORUYACAK 7 ANTİVİRAL GIDA yazımızı da tavsiye ederiz…
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR:
2 yorum